yalandunyam
SELAMÜN ALEYKÜM HOŞGELDİNİZ SİTEMİZE
ÜYE OLMASAN BİLE BİR İKİ KELİME OKUNMANI TAVSİYE OLUNUR


Join the forum, it's quick and easy

yalandunyam
SELAMÜN ALEYKÜM HOŞGELDİNİZ SİTEMİZE
ÜYE OLMASAN BİLE BİR İKİ KELİME OKUNMANI TAVSİYE OLUNUR
yalandunyam
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kefen Çalıyordum

Aşağa gitmek

Kefen Çalıyordum Empty Kefen Çalıyordum

Mesaj tarafından NuR-38 Salı Mayıs 19, 2009 1:47 pm

Kefen
Çalıyordum

2- Şeyh Saduk (r.a) şöyle naklediyor:

“Bir gün Muaz
bin Cebel ağlayarak Hz. Peygamber’in huzuruna vardı ve selam verdiKefen Çalıyordum Smiliv Peygamber
(s.a.a) selamına cevap vererek; “Neden ağlıyorsun?” diye sordu.

Şöyle
dedi: “Ya ResulullahKefen Çalıyordum Smiliv kapıda güzel
yüzlüKefen Çalıyordum Smiliv temiz bir genç
varKefen Çalıyordum Smiliv evladını
kaybetmiş kadın gibi gençliğine ağlıyor ve senin huzuruna gelmek istiyor.”


Peygamber (s.a.a) o genci getirmelerini emretti. Muaz gidip genci
getirdi. O genç gelip Peygamber'e selam verdiKefen Çalıyordum Smiliv Peygamber de
cevabını vererek şöyle buyurdu: “Ey gençKefen Çalıyordum Smiliv neden
ağlıyorsun?”

Genç şöyle dedi: “Nasıl ağlamayayımKefen Çalıyordum Smiliv
o kadar günahım var ki eğer Allah beni bir tanesinden hesaba çekecek olursa
cehenneme düşerimKefen Çalıyordum Smiliv Allah'ın beni
hesaba çekeceğine ve affetmeyeceğine inanıyorum.”

Hz. Peygamber; “Şirk
mi işledin?” diye sordu. Genç; “Allah'a şirk koşmaktan Allah'a
sığınırım.”dedi.

Peygamber; “Birini haksız yere mi öldürdün?”diye
sordu.

Adam; “Hayır” dedi.

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu:
“Günahların dağ kadar da olsa Allah günahlarını bağışlar.”

Adam;
“Günahlarım dağlardan daha büyüktür” dedi.

Peygamber (s.a.a); “AllahKefen Çalıyordum Smiliv yedi kat
yerKefen Çalıyordum Smiliv denizlerKefen Çalıyordum Smiliv ağaçlar ve
yaratıkları sayısınca da olsa günahlarını affeder.” buyurdu.

Adam;
“Bunlardan daha büyüktür” dedi.

Peygamber (s.a.a); “Günahların göklerKefen Çalıyordum Smiliv yıldızlar arş
ve kürsü kadar olsa dahi Allah affeder.” buyurdu.

Adam; “Bunlardan da
büyüktür” dedi.

Peygamber (s.a.a) kızarak; “Ey gen!Kefen Çalıyordum Smiliv
Senin günahların mı büyüktür yoksa Rabbin mi?” buyurdu.

O genç adam
secdeye kapanarak; “Rabbim münezzehtirKefen Çalıyordum Smiliv her şeyden
büyüktür.” dedi.

Peygamber (s.a.a); “Büyük günahları büyük rabbinden
başka kimse bağışlayabilir mi?” buyurdu.

Genç; “Hayır ya Resulullah”
diyerek sustu.

Peygamber (s.a.a); “Ey genç! Günahlarından birini
söylemeyecek misin?” buyurdu.

Genç adam şöyle dedi: “Yedi yıldır
mezarları kazıp ölülerin kefenini çalıyordumKefen Çalıyordum Smiliv ensardan bir
kız öldü ve onu gömdülerKefen Çalıyordum Smiliv gece olunca
kabri deşip ölüyü çıkardım ve kefenini alarak çıplak bir halde öylece
bıraktımKefen Çalıyordum Smiliv sonunda da
şeytana uyup ona tecavüz ettimKefen Çalıyordum Smiliv geri dönerken
o ölü bana şöyle seslendi: “Ey genç! Beni kabrimden çıkardınKefen Çalıyordum Smiliv
kefenimi çaldın ve bana tecavüz ettinKefen Çalıyordum Smiliv cehennem
ateşinden dolayı eyvahlar olsun sana.”

Daha sonra genç şöyle devam
ettiKefen Çalıyordum Smiliv bu amelimden
dolayı cennetin kokusunu bile alacağımı sanmıyorum.”

Peygamber (s.a.a)
gencin bu sözünü duyunca şöyle buyurdu; “Kalk yanımdan ey fasıkKefen Çalıyordum Smiliv senin
ateşinden yanmaktan korkuyorumKefen Çalıyordum Smiliv cehenneme ne
kadar yakınsın.”

O genç kalkıp gitti. Pazara inip biraz azık aldıktan
sonra Medine dağlarından birine çıktıKefen Çalıyordum Smiliv ibadetle
meşgul olduKefen Çalıyordum Smiliv ellerini
boynuna zincirleyip şöyle feryat etti:

“Ey Allah'ım! Ben senin
kulunumKefen Çalıyordum Smiliv karşında
durmuş ellerimi boynuma zincirlemişimKefen Çalıyordum Smiliv Allah'ım! Sen
beni tanıyorsunKefen Çalıyordum Smiliv günahlarımı
biliyorsunKefen Çalıyordum Smiliv pişman
oldumKefen Çalıyordum Smiliv Peygamberinin
yanına gittimKefen Çalıyordum Smiliv tövbe
ettimKefen Çalıyordum Smiliv ama beni
uzaklaştırdıKefen Çalıyordum Smiliv korkumu
artırdıKefen Çalıyordum Smiliv o halde büyük
isimlerin celali ve azametin hakkı için beni ümitsiz kılmaKefen Çalıyordum Smiliv
ey Allah’ım duamı boşuna çıkarma ve beni rahmetinden ümitsiz kılma.”

Tam
kırk gün kırk gece bu duayı ettiKefen Çalıyordum Smiliv ağladıKefen Çalıyordum Smiliv ağladı; bütün
hayvanlar da adeta onu ağladılar. Kırk günden sonra ellerini semaya kaldırıp
şöyle dua etti:

“Allah'ım! Eğer günahımı bağışladıysanKefen Çalıyordum Smiliv Peygamberine
vahyet ki ben de bileyimKefen Çalıyordum Smiliv ama
bağışlamadıysan beni cezalandırKefen Çalıyordum Smiliv beni yakacak
bir ateş gönderKefen Çalıyordum Smiliv beni dünyada
bir belaya duçar kılKefen Çalıyordum Smiliv beni kıyamet
gününün rezaletinden kurtar.”

Allah Teala onun tövbesini kabul ederek şu
ayeti nazil buyurdu: “Yine onlar ki bir kötülük yaptıklarındaKefen Çalıyordum Smiliv ya da
kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tövbe
ederler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar
işledikleri kötülüklerde bile bile ısrar etmezler. İşte onların mükafatı Rableri
tarafından bağışlanma ve altlarından ırmaklar akanKefen Çalıyordum Smiliv içinde
ebedi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükafatı ne güzeldir.”
[7]

Bu ayet nazil olunca Hz. Peygamber dışarı çıktıKefen Çalıyordum Smiliv
tebessüm ederek Muaz'a o gencin halini sordu. Muaz; “Ya Resulullah! Falan yerde
olduğunu duydum” dedi. Peygamber (s.a.a) ashabıyla o dağa çıktı. O genç iki taş
arasında durmuşKefen Çalıyordum Smiliv ellerini
boynuna zincirlemişKefen Çalıyordum Smiliv yüzü güneşten
kararmışKefen Çalıyordum Smiliv göz kirpikleri
ağlamaktan dökülmüşKefen Çalıyordum Smiliv şöyle
yalvarıyordu:

“Ey Allah'ım! Beni ne güzel yarattınKefen Çalıyordum Smiliv
keşke benim hakkımda ne irade ettiğini bilseydimKefen Çalıyordum Smiliv beni
ateşte mi yakacaksınKefen Çalıyordum Smiliv yoksa cennette
mi ağırlayacaksın? Allah’ım bana bir çok ihsanda bulundunKefen Çalıyordum Smiliv
bana bir çok nimet verdinKefen Çalıyordum Smiliv keşke
akibetimi de bilseydim! Acaba beni izzetin aşkına cennete mi götüreceksin yoksa
aşağılayarak cehenneme mi götüreceksin? Allah’ım! Günahım göklerKefen Çalıyordum Smiliv yer ve
kürsüden daha geniş ve arştan daha büyüktür; keşke beni bağışladığını veya
kıyamette rezil edeceğini bilebilseydim.”

Genç adam bu ve benzeri sözler
söyleyerek ağlıyorKefen Çalıyordum Smiliv secdeye
kapanıyordu. Adeta etraftaki hayvanlar da ona ağlıyordu.

Peygamber
yanına giderek ellerini boynundan çözdüKefen Çalıyordum Smiliv mübarek eliyle
yüzündeki tozları sildi ve şöyle buyurdu: “Ey Behlül! Sana müjdeler olsunKefen Çalıyordum Smiliv Allah seni
ateşten kurtardı.”

Daha sonra ashabına dönerek şöyle buyurdu: “Siz de
(Behlül'ün yaptığı gibi) günahlarınızı affettirmeye çalışın.”

Daha sonra
nazil olan ayeti okuyarak onu cennetle müjdeledi
NuR-38
NuR-38
ADMİNİSTRATOR
ADMİNİSTRATOR

Kadın
Mesaj Sayısı : 28
Yaş : 31
Nerden : ----
Kayıt tarihi : 05/11/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz